Türkiye Elektrik Piyasası Hakkında Merak Ettikleriniz

Güncelleme tarihi
min reading

Enerji piyasaları içerisinde bulunan elektrik piyasası, Türkiye'de elektriğin üretilmesinden evlerimize ulaşmasına kadar pek çok faaliyeti kapsayan ve elektrik enerjisi için ödenecek fiyatların belirlenmesini sağlayan sistemdir. Elektrik piyasasındaki düzenlemeler ve her geçen yıl yapılan yeniliklerle kaynakların verimli kullanılması, elektriğin yeterli ve mümkün olan en ucuz şekilde tüketiciye ulaşması sağlanmaya çalışıyor. Elektrik piyasasının ülkemizde nasıl ve hangi unsurlar ile işlediğini, geçmişten günümüze hangi değişikliklerin yapıldığını merak ediyorsanız, aradığınız cevaplar burada!


Elektrik piyasası nedir?

Elektrik piyasası elektrik enerjisinin üretimi, iletimi, dağıtımı ve satış faaliyetlerini kapsayan işlemler bütünüdür. Ne kadar elektrik üretileceği, hangi bölgede ne kadar tüketileceği, hangi fiyattan satılacağı gibi birçok plan ve program piyasadaki arz ve talep dengesine göre belirlenmektedir. Enerji piyasaları, bu başta bahsettiğimiz faaliyetlerin yürütülme şekline göre şekillenir.

Bazı piyasa sistemleri daha merkezi şekilde ve tekelleşme ile, yani ürünlerin bir merkezden üretilip tüketiciye sunulaması şeklinde işlerken yaygın olan serbest piyasa sistemi çok daha fazla aktörün faaliyetlere katıldığı ve birbirleriyle rekabet halinde olduğu bir sistemdir.

Türkiye'de elektrik piyasası hangi aşamada?

Türkiye içinde bulunduğumuz süreçte piyasanın kademeli olarak serbestleşmesi için adımlar atmaktadır. Tamamen serbest bir piyasada fiyatlar üreticilerin ve satıcıların rekabetleri ile belirlenir ve tüketici talep ettiği ürünü dilediği tedarikçiden sağlayabileceğinden rekabet seviyesi de yüksek olur. Bu sayede müşterilerin isteklerine daha detaylı olarak cevap verebilecek çözümler artar, hizmet kalitesi yükselir ve fiyatlar avantajlı hale gelir.

Türkiye'de belirli bir limitin üzerinde yıllık tüketim yapan tüketiciler tedarikçi şirketlerini seçebilmektedirler. Bu limitin altında tüketim yapanlar ve yeni aboneler bölgelerinde görevli olan elektrik tedarikçisinden elektrik almak durumundadırlar. Bu limit Serbest Tüketici Limiti'dir. Elektrik fiyatları Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından belirlenmektedir.

Türkiye'de hala Serbest Tüketici Limiti uygulanmakta olduğundan tamamen serbest piyasa ortamından bahsedemeyiz. Devlet kontrolünde işleyen elektrik piyasası fiyatları da bu kontrole tâbi.

Türkiye Elektrik Piyasasında hangi aktörler hangi faaliyetleri gerçekleştiriyor?

Elektrik Piyasası Kanunu’na göre piyasada faaliyette bulunabilmek için lisans sahibi olmak gerekmektedir. İzinleri olan şirketler elektrik piyasasına katılarak üretim, iletim, dağıtım, toptan satış, perakende satış, piyasa işletim, ithalat ve ihracat gibi faaliyetleri yürütebilirler. Bunun yanında devletin düzenleyici kurumları da yasalar ve yönetmeliklere göre bu şirketlerin faaliyetlerini düzenler, denetler ve gerekli izinleri sağlar.

  • Elektrik piyasasındaki aktörleri faaliyet alanlarına göre sıralayacak olursak:
  • Üretim: Enerji Üretim A.Ş. (EÜAŞ) ve özel şirketler. EÜAŞ kamuya ait elektrik santrallerinden sorumludur, fakat ödel santarallerin üretimdeki payının her geçen gün artması sonucunda artık üretimde kısıtlı rol oynamaktadır.
  • İletim: Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) 
  • Dağıtım: Her biri kendi bölgesinde faaliyet gösteren 21 adet Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (EDAŞ). Daha önce bu faaliyet TEDAŞ tarafından yürütülüyordu, şirketler mülkiyeti TEDAŞ'ta olmak üzere özelleştirildi. TEDAŞ hala bunların denetiminden sorumlu kuruluştur. Bunun yanında üretim tesislerinin proje onaylarını da TEDAŞ vermektedir.
  • Yurt dışı toptan alım-satım: Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt Anonim Şirketi (TETAŞ)
  • Perakende satış: Görevli Elektrik Perakende Satış Şirketleri (EPSAŞ) ve lisanslı diğer tedarikçiler
  • Piyasa işlemlerinde görevli: Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ)
  • Denetleme ve düzenleme: Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)
  • Yasal süreçlerde: Enerji ve Tabii Bakanlığı (ETKB) ve Bakanlığa bağlı yetkili kuruluşlar kanun çalışmaları yapar
  • Tüketim: Serbest olan ve olmayan tüketiciler

İletim ve dağıtım faaliyetleri nedir? Santrallerde üretilen elektrik enerjisi yüksek gerilim hatlarıyla şehirlerde bulunan trafo merkezlerine aktarılır. Burada frekansın sabit tutulması ve üretim ile tüketim dengesinin sağlanması gerekmektedir. Bu aşama iletim aşamasıdır. Daha sonra bu enerji tüketilmek üzere orta ve alçak gerilim hatlarıyla tüketim noktalarına dağıtılır. Bu da dağıtım işlemidir. Dağıtım faaliyeti içerisinde ayrıca sayaçların okunması, sayaç temini, bakımı ve onarımı ile genel aydınlatma da bulunur.

Türkiye'de elektrik piyasası nasıl kuruldu?

Ülkemizde ilk elektrik yatırımları ve kurumlar

Ülkemizde ilk elektrik yatırımları Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde özel sektör yatırımları ve yabancı sermaye ile başlamıştır. İlk elektrik santralinin 1902 yılında Tarsus'ta faaliyete geçmesinin ardından ilk termik santral İstanbul Silahtarağa'da Osmanlı Elektrik Anonim Şirketi (asıl adıyla Avusturya-Macaristan sermayeli Ganz Anonim Şirketi) tarafından devreye sokulmuş ve elektrik üretilmiştir. Cumhuriyet döneminden başlayarak elektrik sektöründe kamulaştırmalara gidilmiş; elektrik üretimi için farklı kaynaklardan yararlanmak ve yatırımları devam ettirmek amacıyla Etibank, Maden Tetkik ve Arama, Elektrik İşleri Etüt İdaresi, İller Bankası ve Devlet Su İşleri sektöre dahil olmuştur.

1970 yılında, kalkınma hedeflerine yönelik adımların bir devamı olarak elektrik üretim, dağıtım ve ticaretini denetim altında tutacak Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) kurulmuştur.

  • Bu sistemde tüm piyasa faaliyetleri tek bir kurum çatısı altında gerçekleşmekteydi ve santral kurma yetkisi iki kuruma verilmişti:
  • Türkiye Elektrik Kurumu (TEK)
  • Devlet Su İşleri

Özelleşme ve serbest piyasanın temellerini atan hamleler

elektrik piyasası

Ülkemizde enerji piyasalarının faaliyete geçmesi ve serbest rekabetçi yapının önünün açılması 1980'lerde başlayan kalkınma modelleri çerçevesinde atılan bir dizi adımla başlar. Bu adımlar ile elektrik üretim, dağıtım ve satış alanlarında kurumlar, yasal düzenlemeler ve sistem dönüşüme uğramıştır.

1980'lerden 2000'li yıllara gelene kadar önemli değişimler şöyledir:

  • Elektrik piyasasının tek merkezli yapısındaki ilk değişiklik 1982 yılında 2705 sayılı Kanun ile özel sektöre santral kurma ve ürettiği elektriği Türkiye Elektrik Kurumuna satma izni verilmesiyle oldu. Böylece rekabetçi yapının temelleri atılmış oldu.
  • Türkiye'de elektrik piyasasının serbestleşmesine yönelik diğer bir önemli değişiklik ise 1984 yılında 3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendirilmesi hakkında kanundur. Bu kanun ile üretim dışında diğer faaliyetlerde de farklı kurumların görev alabilmesinin önü açıldı.
  • 1993 yılında iletim ve dağıtım faaliyetleri ayrılarak TEK ikiye bölünmüş, elektrik piyasasında iletimden sorumlu olmak üzere Türkiye Elektrik Üretim A.Ş. (TEAŞ) ve dağıtımdan sorumlu olmak üzere Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) kurulmuştur. 
  • 1994'te 3996 sayılı kanun ile  Yap İşlet Devret Modeli'ne yönelik düzenlemeler yapılmış ve 1996, 1997 ve 1999 yıllarında değişikliklerle yasal düzenlemeler devam etmiştir.

Türkiye'de enerji piyasasının faaliyete geçmesi

Türkiye'de enerji piyasalarının başlangıcı 2001 yılı olarak kabul edilebilir. Bu yıl içerisinde bir dizi önemli düzenleme ile enerji piyasaları ve bunlar içerisinde en temel alan olan elektrik piyasası faaliyete geçmiş oldu.

2001 yılındaki en önemli gelişme ülkemizde elektrik piyasasının rekabete açılmasını öngören 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun yürürlüğe girmesidir. Kanunun ilk maddesinde amacı şu şekilde ifade edilmiştir:

“Elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet
ortamında
özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterebilecek, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin sağlanmasıdır.”

4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu

2001 yılında 4628 sayılı kanun ile gerçekleşen bir diğer önemli adım piyasayı düzenlemek ve denetlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)'nın kurulmasıdır.

Bunun yanında Bakanlar Kurulu Kararı ile Türkiye Elektrik Üretim A.Ş (TEAŞ) üç bağımsız kuruma ayrılmıştır:

  • Türkiye Elektrik İletim A.Ş (TEİAŞ)
  • Türkiye Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ)
  • Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş (TETAŞ)

Elektrik piyasası hangi aşamalardan geçti?

Türkiye'de elektrik piyasası faaliyetleri 2015 yılına kadar Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) bünyesindeki Piyasa Mali Uzlaştırma Dairesi Başkanlığı bünyesinde yürütülmüştür.  TEAŞ'ın yerine yukarıda belirttiğimiz gibi üç ayrı kurum devreye girince elektrik ticareti ikili anlaşmalar ile yürütülmüştür.

Arz/Talep DengesiPiyasanın durumunu, fiyatları ve satış faaliyetlerini belirleyen ana faktör arz dengesidir. Elektrik piyasasında elektrik enerjisine olan ihtiyaç talep, bu ihtiyacın karşılanması için yapılan üretim arzdır. Tüm piyasalarda olduğu gibi, talep arzdan fazla ise üretilen ürün değerli hale gelir ve fiyat yükselir. Arz, talepten fazla olduğunda ise ürünün fiyatı düşer. Elektrik tüketiminde talebi etkileyen en önemli faktör elektriğe ihtiyaç duyulan zamandır. Örnek olarak gece veya hafta sonu gibi zaman dilimlerinde aktif faaliyetlerimiz azaldığından elektrik tüketimi yapma ihtiyacımız azdır ancak akşam saatlerinde yoğun olarak elektrik tüketiriz.

Bu sebeple elektrik piyasasında sistem, gerçek zamandaki arz/talep dengesine en doğru şekilde cevap vermesi için geliştirilmeye çalışılmıştır.

2004: Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği'nin yürürlüğe girmesi

Sistemin güvenliğini ve güncel olarak arz dengesini sağlayabilmek için 2004'te Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği yayınlanmıştır. Kalite arz güvenliğini esas alan bu yönetmelik çerçevesinde piyasada dengeleme mekanizması oluşturularak gündüz (06:00 -17:00), puant (17:00-22:00) ve gece (22:00-06:00) olmak üzere üç zamanlı yapıda bir uzlaştırma sistemi kullanılmıştır. Bu bir bakıma piyasanın açılış dönemidir ve 2009'daki yeni düzenlemelere kadar piyasada bu şekilde dengeleme sağlanmıştır. 

2009: Gün Öncesi Planlama Sistemi

Dengeleme Uzlaştırma Yönetmeliği'nde 2009 tarihinde yapılan değişiklik ile gün öncesi planlama sistemine geçilmiştir. Bu sistemde, üç zamanlı sistemden saatlik olarak yapılan bir uzlaştırma sistemin geçilmiştir. Bu sistemde bir sonraki gün için enerji alış-satışı ile ilgili planlama yapılabilir ve bir üretim şirketi üretilen elektriği bir başka üreticiye satabilir.

Gün öncesi planlamada her sabah Milli Yük Tevzi Merkezi (MYTM)’den gelen bir sonraki gün tüketilecek tahmini elektrik enerjisi verilerine göre piyasa katılımcıları teklifler oluşturur. En ucuzdan en pahalıya sıralanan teklifler ertesi günün tahmini enerji ihtiyacı kapanıncaya kadar değerlendirmeye alınır. En son kabul edilen teklifin fiyatı elektriğin fiyatını belirler. O saatte teklifi kabul edilen tüm katılımcıların teklifleri için bu fiyat geçerli olur. 

Ayın son gününün bitiminde (saat 00:00"da) sayaçlardan alınan endeks değerleri ile uzlaştırma yapılır, tekliflerdeki üretimle ilgili taahhütlerin ne kadarının yerine getirdiği belirlenir. Bu sistemde bir üreticinin taahhüt ettiği miktarda enerjiyi üretememesi durumunda sistemde oluşan açıkların tüm katılımcılara yüklenmesi açısından dezavantajlar barındırmaktaydı.

2011: Gün Öncesi Piyasa Sistemi

2011 yılında gün öncesi piyasasına geçilmiştir. Bu sistemde uzlaştırmalar günlük olarak yapılmakta ve piyasa katılımcıları ürettikleri elektriğin bedelini günlük olarak almaktadır.

Bu sistemde katılımcıların verdiği saatlik teklifler bir araya getirilerek arz ve talep eğrileri oluşturulur ve buna göre fiyatlar ve  belirlenir. Bu sistemde avans ve teminat ödeme mekanizması gelmiştir. Ayrıca Enerjisi Destekleme Mekanizması başlatılmıştır. 

2011 yılı ayrıca büyük üretim tesislerinin özelleştirilmeye başlanması açısından önemlidir. Özelleştirmeler ile birlikte piyasaya katılanların sayısı artmış, rekabet ortamı gelişerek yeni düzenlemeler ile daha kaliteli ve detaylı bir piyasa sistemine doğru yol katedilmiştir.

Günümüzde geçerli piyasa sistemi nasıl işliyor?

2013’de yayınlanan 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve 2015'de Gün İçi Piyasası'nın devreye alınmasıyla Türkiye'de elektrik piyasası faaliyetleri gelişmiştir.

6446 sayılı kanun ile birlikte 2013 yılından itibaren Türkiye'de dağıtım ve perakende satış faaliyetleri birbirinden ayrılmıştır. Buna göre teknik ve altyapı ile ilgili çalışmaları içine alan dağıtım faaliyetleri ülkedeki 21 dağıtım bölgesinde hizmet veren dağıtım şirketlerinin (EDAŞ'lar) sorumluluğuna geçmiştir. Perakende satış faaliyetleri ise bu değişiklik ile kurulan perakende satış şirketlerine (EPSAŞ'lar) aktarıldı.

Elektrik dağıtım şirketlerinin mülkiyeti TEDAŞ aittir, fakat bu şirketlerin işletme hakkı özel sektöre devredilmiştir. Buna bağlı olarak dağıtım şirketlerinin denetiminden TEDAŞ sorumludur.

 Elektrik İlk Bağlantı

Elektrik dağıtım ve tadarik faaliyetleri neleri kapsar?

Tüketici olarak elektrik piyasasında bizleri doğrudan ilgilendiren iki faaliyet dağıtım ve satıştır. Teknik konular dağıtım alanına girerken, elektrik aboneliğimiz ile ilgili konular satış faaliyetlerini kapsamaktadır. Hangi işlemlerde hangi şirkete başvurmanız gerektiğini merak ediyorsanız:

2015 yılında, bugün piyasa işlemlerini TEİAŞ ile birlikte yürüten Enerji Piyasası İşletme Anonim Şirketi (EPİAŞ)'ın kurulması bir diğer önemli gelişmedir.

Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) bünyesindeki Piyasa Mali Uzlaştırma Dairesi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen piyasa faaliyetleri 2015 yılında Enerji Piyasası İşletme Anonim Şirketi (EPİAŞ)’ın faaliyete geçmesiyle tekrardan değişikliğe uğramıştır.

  • Buna göre piyasa aşağıdaki bileşenlerden oluşmaktadır:
  • Gün Öncesi Piyasası: Spot Piyasa ismiyle tanıdık gelecek bu piyasada bir gün öncesinde elektrik ticareti ve dengeleme faaliyetleri yapılır. EPİAŞ tarafından yürütülür.
  • Gün İçi Piyasası: Gerçek zamanlı ticaret ve dengelemeyi sağlayabilmek için elektriğin kullanıma gitmesinden 90 dakika önceki dengelemenin yapıldığı piyasadır. EPİAŞ tarafından yürütülür.
  • Uzlaştırma faaliyetleri: Üretilen, satılan enerji verileri ile taahhütlerin bir araya getirilmesidir. EPİAŞ sorumludur.
  • Dengeleme Güç Piyasası: Gerçek zamanlı olarak elektriğin teslimat saatinde fazla veya az üretim veya kayıplar ile arz ve talebin dengelenemediği durumlarında dengeleme için kullanılan piyasadır ve TEİAŞ tarafından yürütülür.

İlerleyen dönemlerde, enerji piyasalarının daha da geliştirilerek daha detaylı çalışmalar yapabilecek seviyeye getirilmesi hedeflenmektedir.

Elektrik piyasası
Kaynak: TEİAŞ

EPİAŞ ve TEİAŞ'ın yürüttüğü bu piyasa aşamalarından sonra elektrik satışına gelindiğinde ikili anlaşmalar devreye girer. İkili anlaşmalar çerçevesinde özel hukuk kurallarına göre tüketici ve tedarikçi arasında satış işlemi gerçekleşir.

İkili anlaşmalar esasında elektrik aboneliği anlamına gelmektedir. Elektrik abonesi olurken elektrik satışında yetkisi olan elektrik tedarikçisi ile ikili anlaşma dahilinde elektrik hizmeti almaya başlarsınız.

Elektrik satışı ile ilgili işlemler EPDK'nın yayınladığı Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği çerçevesinde yapılır. Yönetmeliğin amacı ilk maddesinde şu şekilde belirtilmiştir:

"Bu Yönetmeliğin amacı;  serbest, serbest olmayan ve son kaynak tedariki kapsamındaki tüketicilere elektrik enerjisi ve/veya kapasite satışı ile buna ilişkin hizmetlerin sunulmasında tüketici, tedarikçiler ve/veya dağıtım şirketleri arasındaki iş ve işlemlere esas asgari standart, usul ve esasların belirlenmesidir."

Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği

Elektrik satış ve ödeme sistemi nasıl çalışıyor?

Buraya kadar anlattığımız kısımda piyasanın işleyişinde çok sayıda kurum ve aşamadan bahsettik. Bu kurumların bir çoğu farklı işlevler yürütüyor ve arz talep dengesi içerisinde piyasa sisteminin işlemesine katılıyor. Bunlar içinde tüketicileri ilgilendiren kısım genelde elektriğin bize nasıl ulaştığı ve faturalarda ödediğimiz ücretlerin hangi faaliyetlerin karşılığında ödendiği oluyor. Üretimden satışa sistemi özetlemek gerekirse süreci elektriğin bize ulaşması ve ödemelerin dağılımı şeklinde anlatabiliriz.

  • Elektriğin tüketiciye ulaşmasındaki adımlar:
  • Üretim: Üretici elektriği üretir
  • İletim: Elektrik iletim şirketi tarafından enerji trafo merkezlerine iletilir
  • Dağıtım: Dağıtım şirketleri kendi bölgelerinde enerjinin dağıtımını yaparlar, yani evimize kadar enerjiyi ulaştırırlar.
  • Satış: Kullandığımız enerjinin bedeli belirlenerek satış şirketleri tarafından tahsil edilir.

Ödemelerin dağılımına geldiğimizde ise faturayı oluşturan enerji bedeli, hizmete ait ek bedeller ve vergiler tüketici tarafından EPDK'nın belirlediği koşullara göre ödendikten sonra ilgili yerlere aktarılır.

  • Fatura tüketici tarafından tedarikçiye ödendikten sonra:
  • Vergiler ve fonlar ayrılarak devletin ilgili kurumlarına aktarılır.
  • Dağıtım bedeli içindeki dağıtım masrafları dağıtım şirketine iletilir.
  • Dağıtım bedeli içinde bulunan iletim masrafı iletimden sorumlu kuruluşa aktarılır.
  • Enerji bedeli ise tedarikçiden üreticiye ödenir.

Tüketicinin elektrik fiyatlarını kim belirliyor?

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu diğer enerji piyasaları ile birlikte elektrik piyasasının da düzen ve denetiminden sorumludur. EPDK her üç ayda bir olmak üzere tüketiciye satış yapılacak fiyatları belirler ve açıklar. Bunun yanında elektrik hizmeti için uygulanacak ek bedel ve vergileri de düzenler ve belirler. EPDK'nın açıkladığı Ulusal Elektrik Fiyatları, tüm illerde görevli elektrik perakende satış şirketleri, yani tedarikçiler tarafından uygulanarak faturalar buna göre oluşturulur.

Elektrik zamlarına sebep olan başlıca sebepler maliyetlerdeki değişim ve döviz kurlarıdır. Elektrik ihtiyacımızın büyük bir kısmı doğal gaz ile karşılandığından doğal gaz fiyatları üretim maliyetlerini etkileyen başlıca sebep olmaktadır. Elektrik üretimine katılan doğal gaz gibi farklı enerji kaynaklarında dışa bağımlılık sebebiyle döviz kurları da fiyatlarda etkili olmaktadır. 

Serbest Tüketici olarak görevli tedarikçi veya başka bir alternatif tedarikçiden elektrik alma hakkı olan tüketiciler piyasa şartlarının elverdiği ölçüde şirketlerin sunabileceği indirimi fiyatlardan elektrik alabilirler. Serbest Tüketicilere elektrik satışında EPDK Ulusal Tarife tavan fiyattır ve bunun üzerinde çıkılamaz, ancak rekabet ortamına göre indirim yapılabilir.